Küresel Konteyner Dolaşımı Dengeleniyor mu?

Pandemiyle birlikte küresel tedarik zincirlerinde yaşanan kırılmalar, konteyner krizini uluslararası ticaretin en büyük sorunlarından biri haline getirmişti. Aradan geçen sürede navlun fiyatları düşse de, konteyner dolaşımı tam anlamıyla dengelenebilmiş değil. Arz-talep dengesizlikleri, jeopolitik riskler, enerji maliyetleri ve sürdürülebilirlik baskıları, denizyolu taşımacılığını yeniden şekillendiriyor. Lanes Lojistik Operasyon Direktörü Ali Demircan, bu dönüşümün küresel ticaretin geleceği açısından önemli bir dönemece işaret ettiğini söylüyor.

 

 

 

Küresel ekonominin yeniden açılmasıyla birlikte deniz taşımacılığında normalleşme süreci başladı. Ancak konteynerlerin bölgesel dağılımındaki dengesizlik hâlâ sürüyor. Asya’daki limanlarda yoğunluk azalırken, Avrupa ve Amerika limanlarında boş konteyner stokları artıyor. Bu tablo, küresel tedarik zincirlerinde planlama ve rotalama stratejilerinin yeniden ele alınmasını zorunlu kılıyor.

Jeopolitik Etkiler ve Yeni Rotalar
Rusya-Ukrayna savaşı, Kızıldeniz’deki güvenlik sorunları ve Panama Kanalı’ndaki su seviyesi düşüşü, geleneksel deniz taşımacılığı rotalarını etkiliyor. Bu gelişmeler, yüklerin daha güvenli ve öngörülebilir rotalara yönelmesini sağlıyor. Türkiye’nin içinde yer aldığı Orta Koridor, bu anlamda denizyolu taşımacılığına alternatif bir güzergâh olarak öne çıkıyor.

Maliyetler ve Navlun Dengesi
Küresel navlun fiyatları pandemi dönemine kıyasla önemli ölçüde düşmüş olsa da, enerji fiyatları ve karbon vergileri sektör üzerinde yeni maliyet baskıları yaratıyor. Artık sadece hız değil, enerji verimliliği ve karbon ayak izi de lojistik planlamanın merkezinde yer alıyor. Bu durum, taşıyıcıların ve tedarik zinciri yöneticilerinin karar alma süreçlerinde sürdürülebilirlik kriterlerini daha fazla gözetmesine yol açıyor.

Dijitalleşme: Yeni Dengenin Anahtarı
Konteyner dolaşımının küresel ölçekte dengelenebilmesi için yalnızca fiziksel değil, dijital altyapıların da güçlenmesi gerekiyor. Gerçek zamanlı takip sistemleri, yapay zekâ destekli rota optimizasyonu, dijital gümrük süreçleri ve veri entegrasyonu, konteyner trafiğinin daha verimli yönetilmesini sağlıyor. Bu dönüşüm, lojistik sektöründe operasyonel şeffaflığı ve müşteri güvenini artırıyor.

Sürdürülebilirlik Odaklı Dönüşüm
Avrupa Yeşil Mutabakatı ve karbon düzenlemeleri, lojistik şirketlerini düşük emisyonlu taşımacılık modellerine yönlendiriyor. Intermodal taşımacılık, enerji verimliliği sağlayan filo yönetimi ve çevreci lojistik çözümleri, artık rekabet avantajı yaratan temel unsurlar haline geliyor.

Lojistiğin Yeni Denge Noktası
Küresel konteyner dolaşımında tam denge henüz sağlanamamış olsa da, sektör hibrit taşımacılık, dijital entegrasyon ve sürdürülebilirlik ekseninde daha dirençli bir yapıya doğru evriliyor. Ali Demircan, bu dönüşümün Türkiye için de önemli fırsatlar barındırdığını vurguluyor: “Küresel ticarette yaşanan bu yeniden yapılanma, Türkiye’nin lojistik üssü olma vizyonunu destekliyor. Lanes Lojistik olarak müşterilerimize daha hızlı, daha yeşil ve daha akıllı çözümler sunmak için bu dönüşümün merkezinde yer alıyoruz.”