Özel 5G ağları, işletmelerin bağlantı direncini artırıyor

Bulut hizmetlerinin altyapılarında gerçekleşen teknik arızalar, bankalardan not tutma uygulamalarına kadar her türlü dijital ortamı etkileyerek dijital dünyayı durdurdu. Gerçek zamanlı verilere, uzaktan izlemeye veya saha ekiplerine bağlı işletmeler için bu kontrol edilemez aksama, büyük kayıplar anlamına gelebiliyor. Özel 5G Ağları, bağlantı egemenliğini korumaya ve işlerin aksamasını önlemeye yardımcı oluyor.

Bulut hizmeti aksamaları, birçok insan ve işletme için hizmetlere olan güveni sarstı. Tek bir bulut hizmet sağlayıcısının sisteminde yaşanan arızanın dijital ekonominin büyük bir kısmını beraberinde götürmesi, başka bir şirketin altyapısına bağlı kalmanın getirdiği riski gözler önüne serdi. Özel 5G ağları, düşük gecikme süresi, yerel işleme ve kamuya açık interneti kullanmaya gerek kalmayan güvenlik vaat ediyor. Kenar bilişim ile birleştirildiğinde, verilerin üretildiği yere daha yakın kalmasını sağlayarak gecikmeyi ve riski de azaltıyor.
 
İşletmeler, özel 5G ağları ile bağlantı egemenliği peşinde
Özel 5G ağları, kurumlar için kendi mini internetlerini çalıştırmaya benzer bir işlev görüyor. İşletmelere, kamu operatörlerinden ayrı, güvenli, özel, kontrollü ve bakımlı bir kablosuz erişim alanı sağlıyorlar.
 
Üretim tesisleri, hastaneler, lojistik firmaları veya kamu hizmetleri gibi yerler için bu sadece bir özellik değil, operasyonel dayanıklılıklarının temel bir parçasıdır. Sağlam 5G ağları ile makineler iletişim kurmaya devam eder, veriler aktarılmaya devam eder ve ekipler, genel internette bir aksama olsa bile bağlantıda kalır.
 
Analistler, daha fazla işletmenin fabrikaları, limanları ve enerji tesislerini kapsayan “kampüs ağları” veya mikro 5G kurulumlarını incelediğini söylüyor. Bu kurulumlar sadece hız ve güvenilirlik sağlamakla kalmıyor, aynı zamanda daha fazla kontrol ve süreklilik de sağlıyor.
 
Sağlam özel 5G ağları, yalnızca doğru donanımlar ile mümkün
Özel ağlar, ancak üzerinde bulduğu cihazlar kadar güçlüdür. Burada ise sağlam, sahada kullanıma hazır teknolojiler devreye giriyor. Örneğin, Panasonic TOUGHBOOK G2, kesintiye tahammülü olmayan çalışanlar için tasarlanmış, tam dayanıklı bir tablettir.
 
TOUGHBOOK G2, bağımsız 5G ile çalışabilir, yani Wi-Fi veya paylaşılan altyapıya bağlı kalmadan doğrudan ağlara bağlanabilir. Uzak bölgelerdeki mühendisler, kamu hizmetleri ekipleri veya acil durum hizmetleri ekipleri için bu çok önemlidir. Kamuya açık internet çalışıyor olsun ya da olmasın, çevrimiçi kalabilir, verileri güvenli bir şekilde aktarabilir ve çalışmaya devam edebilirsiniz. Modern çağda dayanıklılık, sadece sunucular ve koddan ibaret değil, aynı zamanda sahadaki insanların işlerini yapmaya devam edebilmesine bağlıdır.
 
Dayanıklılık bilincinin artması ve benimsenmesi gerekiyor
Bu alandaki asıl zorluk, teknolojinin benimsenmesi değil, zihniyet değişikliğidir. Dayanıklılık, aksamadan sonra eklenebilen bir şey olmaktansa, işleyişin yapısında dahil edilmesi gereken bir unsurdur.
 
Direnç, eskiden yedek jeneratör sahibi olmak anlamına geliyordu. Günümüzde, bulut hizmetinde kesinti yaşandığında bile çalışmaya devam edebilen yedekli bağlantı, yerel ağlar, uç işleme ve sağlam uç noktalar sahibi olmak anlamına geliyor.
Bu değişim, interneti veya bulutu tamamen terk etmekle ilgili değil. Bunlar hala olağanüstü araçlar. Ancak son kesinti, aşırı merkezileşmenin risk taşıdığını gösterdi. Bağlantıyı çeşitlendirmek, işletmelerin kontrolü dışındaki faktörlerden etkilenmemesini sağlamak için doğal bir adımdır.
 
Özel 5G'nin kamuya açık internetin yerini alması olası değildir. Ancak, belirli sektörler için, işlerin her zaman devam etmesini sağlayan omurga haline gelebilir. Daha fazla kuruluş ağlarını kurdukça, hibrit bir gelecek daha olası görünmektedir. Kamuya açık bulutlar hala dijital trafiğin çoğundan sorumlu olacak, ancak temel sistemler ve yüksek güvenlikli sistemler özel 5G ağlarında yer alacaktır.