Özgür Özel: "KADAŞ'ı Özelleştireceğiz"
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "Devleti şirket gibi yönetirsek netice alırız" sözlerini hatırlatarak, "Şirket kurdu, adı KADAŞ. Kuruluş yılı 2018. Sermayesi yoksuldan yüzde 89, zenginden yüzde 11 vergi alarak oluşturuluyor. Kara Düzen Anonim Şirketi. Tayyip Erdoğan’ın, AK Parti’nin kara düzeninin anonim şirketi. Hani her yere çöküyorlar ya, iktidara gelelim ben de bir şirkete çökeceğim. İlk işimiz Cumhurbaşkanı’mızla birlikte AK Parti’nin kara düzeninin anonim şirketi KADAŞ’ı özelleştireceğiz, KADAŞ’a çökeceğiz, KADAŞ’ı milletin yapacağız, tarihe gömeceğiz" dedi.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "Devleti şirket gibi yönetirsek netice alırız" sözlerini hatırlatarak, "Şirket kurdu, adı KADAŞ. Kuruluş yılı 2018. Sermayesi yoksuldan yüzde 89, zenginden yüzde 11 vergi alarak oluşturuluyor. Kara Düzen Anonim Şirketi. Tayyip Erdoğan'ın, AK Parti'nin kara düzeninin anonim şirketi. Hani her yere çöküyorlar ya, iktidara gelelim ben de bir şirkete çökeceğim. İlk işimiz Cumhurbaşkanı'mızla birlikte AK Parti'nin kara düzeninin anonim şirketi KADAŞ'ı özelleştireceğiz, KADAŞ'a çökeceğiz, KADAŞ'ı milletin yapacağız, tarihe gömeceğiz" dedi.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, partisinin haftalık grup toplantısında ekonomiye ilişkin değerlendirmelerde bulundu. İktidar tarafından eleştirilen altın hesabını tekrar gündeme getiren Özel, dün Denizli'de yaptıkları eylemin ardından bugün grup toplantısına katılan Denizlili pamuk üreticisine selam göndererek pamuk-mazot hesabı da yaptı. Özel, şunları söyledi:
"Bu güzel ülkede niye bu kadar fakirliği, yoksulluğu çekiyoruz dersek, ülkeyi yönetenler menfaatleri için Türkiye'nin huzurunu, refahını feda ediyorlar. İktidarı rahatsız eden bir hesabımız var; diyor ki, 'Sayın Özel, şehir şehir geziyorsun, sarraf sarraf dolaşıyorsun, elinde bir hesap makinesi dönüp dönüp altın hesabı yapıyorsun. Onu bırak iddianamenin hesabını ver.' İddianamenin hesabını verdim, defterini düreceğim. Sen şunun hesabını ver: 2002 yılında güya bunlar geldi, Türkiye çok iyi oldu ya. 2002 yılında emekli aldığı maaşla 8 çeyrek altın alıyordu. İnanmayan ben gibi girsin sarrafa Ekim-Kasım 2002 altın fiyatını sorsun, en düşük emekli maaşını sorsun; 8 çeyrek altın. Bir tane bu hesaba itiraz eden var mı?
Asgari ücret geldiğinde 7 çeyrek altın, şimdi 2 çeyrek altın. Bunlara diyor ki, 'Onu bırak, bunun hesabını ver.' Tamam dedim. Bugün aramızda pamuk üreticileri var, dün Denizli'de eylem yaptılar. Bu beyaz altının para ettiği zamanlarda bir kilo pamuk 2,5 litre mazot alıyormuş. Bugün mazotun litresi 60 lira oldu. 2,5 litre mazot 150 lira. Bugün 2,5 kilo pamuk 1 litre mazot alıyor. 25-30 lira arası pamuk satılıyor. Arada 6 kat fark var. Bu dönemlerde oğlunu evlendiren Hacıhaliller'deki Kadriye yenge, 3 gün 4 gece ilk gün dana, sonraki her gün bir koç keserek düğün yapıyordu. Şimdi Manisa Alaybey'de apartman altında 150 metrekare bir düğün salonu kiralıyor. Bir plastik tabağın içinde kuru pasta, bir plastik bardakta yalandan bir limonata, öyle düğün yapmaya çalışıyorlar. O yüzden bu beyaz altını Adana Çukurova'da, Hatay'da, Manisa'da, Denizli'de, Aydın'da, Antalya'da bu beyaz altını yetiştirip, alnının terini toprağa damlatıp oradan fışkıran bereketle çoluk çocuk bakmaya çalışanlara söylüyorum: And olsun ki hakkınızı alacaksınız, size sahip çıkacağız.
"Tarlada ucuzlayan ürünün markette pahalılandığı tek ülke Türkiye"
Bu hesabı pamuğa değil, buğdaya yapanlar da var. Konya'da buğday eken vatandaş, 1 kilo buğdayla 1 litre mazot alıyordu geçmişte. Yalansa yarın manşetten yalanlasın Yeni Şafak ya da Sabah. İkisi birden yapamaz, biraz terse bakıyorlar ekonomiye. 1 kilo buğday bugünkü mazot parasıyla 60 liraydı. Bugün 6 kilo buğday satıyorsun 1 litre mazot alıyorsun. Arada 6 kat fark var. O yüzden çiftçinin bankalara borcu 1,1 trilyona yükseldi. O yüzden geçen yıla göre üretim maliyetleri yüzde 40 ila 80 arttı. Tarladaki ürünün bırakın para etmesini, tarlada kalır oldu ürünler. Ama tarlada geçen sene domates 35-45 lira iken, bu sene 15-20 lira. Biber, salatalık 40-45 lirayken, bu sene 15-20 lira. Ama markete gidince geçen seneki fiyatın üçte 1'i değil, yine enflasyonun üstünde gıda enflasyonu. Tarlada ucuzlayan ürünün markette pahalılandığı tek ülke Türkiye.
Önemli bir pazar olan Ukrayna'da domates ve salatalık ihracatımız, Zelenski yarın geliyor ama gelmeden yüzde 10'luk vergiyi çıkarmış yüzde 35'e. Bir TIR'ın gümrükleme maliyeti de arttı iki kat, 16 bin dolara yükseldi. Domates ihracatı yüzde 24, Ukrayna'ya ihracatımız yüzde 40 geriledi. İktidarın bundan haberi var, çözer mi, çözmez. Neden? Fakir sevmez, zengin sever. Sorun bir tane yandaş müteahhidin olsa dünyanın öbür ucuna giderler o sorunu çözerler ama Denizlili pamuk üreticisinin, Konya'daki hububat üreticisinin, narenciye üreticisinin, Maraş'taki fıstık üreticisinin, Rize'deki çay üreticisinin, Ordu'daki fındık üreticisinin sorunlarını çözmek akıllarının ucundan geçmez. Çünkü Tayyip Bey devlet yönetmeye talip değil ki, şirket yönetmeye talip. Öyle demedi mi 2018'de?"
"Kara Düzen Anonim Şirketi..."
2018 yılındaki Cumhurbaşkanlığı seçiminden önce Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın "Devleti şirket gibi yönetirsek netice alırız" sözlerini hatırlatan Özel, Erdoğan'ın sözlerine şöyle tepki gösterdi:
"2018'de 'Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'yle artık devleti hantal bir şekilde yönetmeyeceğiz, şirket yönetir gibi yöneteceğiz.' Şirket kurdu, adı KADAŞ. Kuruluş yılı 2018. Sermayesi yoksuldan yüzde 89, zenginden yüzde 11 vergi alarak oluşturuluyor. Yönetim Kurulu Başkanı Sayın Erdoğan. Yönetim kurulu üyeleri besledikleri. Müdürler liyakata göre değil, partiye sadakata göre atanıyor. İşçi, 86 milyon hepimiziz. Teker teker bizi sağarak işlerine bakıyorlar. Lüks içinde bunlar yaşarken savcılara 48 milyon TL'ye tadilat yaptırdıkları, bugünkü parayla 56 milyon TL. 56 öğretmen 30 yıl çalışıp ikramiye diye o parayı alabiliyor. Onu verdikleri bir düzende bu şirkette Ticaret Bakanı kendi bakanlığına KADAŞ'tan dezenfektan alır, devletin Kızılay'ı depremzedeye çadır satar, Dilovası'nda 3'ü çocuk 6 işçi ölür ve işletme Meclis'in imtiyazlı şirketine ait çıkar. Bu KADAŞ'ta Milli Eğitim Bakanı'nın özel okulu olur. Turizm Bakanı'nın dünya kadar oteli ve turizm şirketleri olur. Sağlık Bakanı'nın özel hastanesi olur KADAŞ'ta. Gerçekten Tayyip Bey'i tebrik ediyorum, bir şirkete bu kadar güzel isim konulur: Kara Düzen Anonim Şirketi. Tayyip Erdoğan'ın, AK Parti'nin kara düzeninin anonim şirketi.
"Bu kara düzende vatandaşın ucuza et yemesini sağlayacak kurum, rantın nasıl paylaşıldığının ibretlik kurumu haline gelir"
AK Parti'nin kara düzeninde hayvancılıkta kendi kendine yeten Türkiye'yi sığır ithalatında dünya birincisi yaparlar. Kendisinin, bölgesinin tahıl ambarı ülkeyi saman ithal edecek hale getirirler. Et Süt Kurumu'nun ithalat ofisine çevirirler. Kurumun genel müdürü, et ithalatı yaptığı şirketin hem ortağı hem yöneticisi. Et Süt Kurumu ithalata izin verir, kendi genel müdürüne ticarette ciro verir. Bu kara düzende vatandaşın ucuza et yemesini sağlayacak kurum, bugün rantın nasıl paylaşıldığının ibretlik bir kurumu haline gelir. 2018'de KADAŞ kurulmadan, AK Parti'nin kara düzenine geçmeden etin kilosu 43 liraydı, bugün 900 lira. Besicilere destek vermek yerine 11 milyar dolarlık et ithal etti AK Parti'nin kara düzeni. Kara Düzen Anonim Şirketi gururla sunar: Bir kilo dana kıymanın dünyadaki ortalama fiyatı 7 dolar, 300 lira. Bulgaristan'da 6,5 dolar, 280 lira. Yunanistan'da 7,5 dolar, 320 lira. Almanya'da 7,5 dolar, 320 lira. Macaristan'da 9 dolar, 385 lira. Türkiye'de 21 dolar, 900 lira dana kıyma. AK Parti'nin kara düzeni ve öyle bir noktadayız ki Almanya'daki Hans, Türkiye'deki emeklinin aldığının 15 katı maaş alıyor ama o 7,5 dolara dana kıyma alırken Türkiye'de 16 bin lira emekli maaşı verdiğine 900 lira dana kıyma satıyor. Hani her yere çöküyorlar ya, iktidara gelelim ben de bir şirkete çökeceğim. İlk işimiz Cumhurbaşkanı'mızla birlikte AK Parti'nin kara düzeninin anonim şirketi KADAŞ'ı özelleştireceğiz, KADAŞ'a çökeceğiz, KADAŞ'ı milletin yapacağız, tarihe gömeceğiz.
"Ranttan para kazanana göre alnının teriyle para kazanmanın gerçek karşılığını bulduğu bir düzen inşa edeceğiz"
Türkiye'de sabit gelirlinin iki önemli sorunu var. Bu cuma Genel Sekreterimizle birlikte tanıtımını yapıp öbür cuma, kurultayımızın ilk gününde delegelerimizin üzerinde son şeklini verip oylayacakları programımızı yolluyoruz. Yeni bir vergi düzenine dair, büyük bir kalkınma programına dair, daha çok kazanmak ve adaletli bölüşmeye dairi. Nasıl kalkınacağımızı, nasıl vergilendireceğimizi, nasıl bölüşeceğimizi, vatandaşı yoksulluğun pençesinden nasıl kurtaracağımızı göstereceğiz, satır satır anlatacağız.
En önemli tespitlerimizden bir tanesi de yüksek gelir vergisi kesintisiyle kredi kartı ve eksi bakiye faizlerinin vatandaşı düşürdüğü sarmal. Aylık 50 bin lira kazanan mavi yaka, beyaz yaka vatandaş, 12 ayda 600 lira alıyor. Bir de 600 bin lira parası olup bankaya koyan vatandaş. Devlet ikisinin de gelirinden vergi alıyor. 50 bin lira maaş alan 600 bin liradan yüzde 25'lik gelir vergisi kesintisiyle, 150 bin lira vergi alıyor. Kendisine 450 bin lira kalıyor. 12 maaşın 3'ünü vergiye veriyor bu kişi. Yıllardır 'Vergide adalet' diye DİSK'in söylediği, Türk-İş'in, Hak-İş'in hak verdiği sistemde 12 maaşın 3'ü gitti. Oysa 600 bin lira anaparası olan yüzde 40 faize koydu, para oldu 840 bin lira. 240 bin liradan yüzde 17 stopaj kesiyorlar sadece, para düşüyor 800 bin liraya. Burada alnının teriyle çalışan 450 bin lira alıyor, parayı faize koyan aynı parayı 800 bin lira yapıyor. 50 bin liraya kıt kanaat geçinebilecek vatandaştan 3 maaşı vergiyle aldın, ne yapacak, kredi kartı çektirecek. Borçlandı kredi kartıyla ya da nakit avans çekerek. 150 bin lira kredi kartına bileşik faiz yüzde 95, borç artışı 142 bin lira, vergi ve faiz gideri toplam 292 bin lira. Yani toplamda 3 maaş vergiye gitti, 3 maaş da faize gitti. 12 maaşın 6 ayında devlet 3'ünü vergiyle geri aldı, banka da 3'ünü geçinmeye çalışanın sırtından faiz diye aldı. İşte AK Parti'nin kara düzeni budur. Bu kara düzen değişecek. Ranttan para kazanana göre alnının teriyle para kazanmanın gerçek karşılığını bulduğu bir düzen inşa edeceğiz."