Papa Neden Türkiye’de ?

Papa 14. Leo’nun (yani Papa) Türkiye’ye gelmesinin birkaç önemli sebebi var. İşte ana nedenler: Ziyaretin Arka Planı ve Sebepleri...

•             Birinci İznik Konsili’nin 1700. yıl dönümü. Papa, bu yıl dönümü nedeniyle 325’te toplanan İznik Konsili’ni anmak amacıyla Türkiye’ye geliyor.

•             Hıristiyanlar arası birlik ve diyalog mesajı. Papa'nın programında, Katoliklerin ruhani lideri olarak Ortodoks ve diğer Hıristiyan cemaatleriyle buluşmalar, ayinler ve toplantılar bulunuyor — bu da Hristiyan dünyasında birlik vurgusu anlamına geliyor.

•             Hristiyan–Müslüman ilişkileri ve dinler arası diyalog. Papa’nın İstanbul’da cami ziyareti ve farklı dinî gruplarla temasları olacak; bu, hem Türkiye’de hem uluslararası arenada dinler arası diyaloğu güçlendirmek anlamında sembolik bir adım. 

•             Diplomasi & barış çağrısı — bölgesel gerilimlerin yaşandığı bir dönemde. Papa’nın ziyareti, dinî değil sadece ruhani değil; aynı zamanda barış mesajları vermeyi, Hristiyan dünyası ile Müslüman dünyası arasında anlayışı artırmayı hedefliyor. 

•             Kilise ve devletler arası resmi temaslar. Ziyaret sırasında devlet yetkilileriyle görüşmeler, resmi karşılama ve diplomatik temaslar olacak. Bu da ziyaretin hem dinî hem de diplomatik bir önemi olduğunu gösteriyor. 

Neden Şimdi? Tarihsel Arka Plan…

•             Papa 14. Leo, Katolik Kilisesi’nin ruhani ve kurumsal lideri olduktan sonra ilk yurtdışı ziyaretini Türkiye’den başlatıyor. Bu da bu ziyareti daha özel ve dikkat çekici kılıyor.           

1700.     yıl gibi büyük bir dini dönüm noktasının yıldönümü olması, böyle sembolik ziyaretler için anlamlı bir zamanlama sunuyor. 

 İşte Papa Leo XIV’ın 27 Kasım – 30 Kasım 2025 tarihleri arasındaki Türkiye ziyaretinin resmî programı / güzergahı:

 Türkiye Programı — Gün Gün

27 Kasım 2025 – Ankara & İstanbul

Papa, Roma’dan Ankara’ya geldi. Esenboğa Havalimanı’nda karşılanacak. İlk olarak Anıtkabir’i ziyaret edecek; mozoleye çelenk bırakacak.  Ardından resmi tören için Beştepe Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’ne geçecek, burada Recep Tayyip Erdoğan ile görüşecek.  Günün sonunda İstanbul’a geçecek — Türkiye ziyaretine İstanbul ile devam edecek.

28 Kasım 2025 – İstanbul & İznik 

Sabah: İstanbul’da Saint Esprit Cathedral’de (Kutsal Ruh Katedrali) Hristiyan din adamları, piskoposlar vs ile toplantı yapacak.  Daha sonra Feriköy’deki eski bir huzurevi — Fransız Fakirhanesi Huzurevi’ni ziyaret ederek, sosyal yardım/insani hizmetlere dikkat çekecek.  Öğleden sonra: Helikopterle İznik’e geçecek.  İznik’te, 325’te toplanan Birinci İznik Konsili’nin 1700. yıl dönümü vesilesiyle, Aziz Neophytos Bazilikası kalıntılarının yakınında “ekümenik dua” törenine katılacak.  Aynı gün İstanbul’a geri dönecek ve piskoposlarla (Vatikan Temsilciliği / Apostolik Delegasyon) görüşmeler gerçekleştirecek.

 

29 Kasım 2025 – İstanbul (Müslüman & Hristiyan İbadethaneleri / Kilise & Camiler)

Sabah: Sultanahmet Camii (Mavi Cami) ziyareti. Dua ve ibadet — dinler arası diyaloğa vurgu. Ardından Mor Efrem Süryani Ortodoks Kilisesi’ni ziyaret — bölgedeki Hristiyan cemaatlerle görüşecek. Öğleden sonra: Aya Yorgi Patrikhane Kilisesi (Fener Rum Patrikhanesi’ne bağlı) ziyaret; burada Bartholomeos I ile görüşecek; muhtemel ortak bildiri. Günün sonunda: Volkswagen Arena’da büyük bir ayin düzenlenecek.   

30 Kasım 2025 – İstanbul (Kilise + Dinler Arası) & Ayrılış

Sabah: İstanbul’da Ermeni Apostolik Katedrali’ne dua ziyareti. Ardından Fener Rum Ortodoks Kilisesi’nde, laik değil ama Hristiyan topluluklarıyla yapılacak ayin / kutlama (Aziz Andreas Yortusu töreni) planlanıyor. Türkiye programı tamamlandıktan sonra Papa, 30 Kasım öğleden sonra İstanbul’dan kalkarak Beyrut’a (Lübnan) geçecek.

Papa’nın Ziyareti resmi olarak olmasa da; analitik olarak, Katolik – Ortodoks Tarihsel Mücadelesinin Bir yansıması olarak görülebilir.

Katolik–Ortodoks ilişkilerinin tarihsel arka planı

1054’teki Büyük Ayrılık sonrası iki kilise birbirinden koptu. O tarihten beri Katolik Kilisesi (Vatikan) ve Ortodoks Kilisesi (Fener, Moskova, Kudüs, vs.) arasında manevi otorite, “ilk sırada kim?” tartışması hep var. Papa dünyanın en büyük Hristiyan topluluğunun lideri ve merkezi otoritesi çok güçlü. Ortodoks dünyası ise çok merkezli ama özellikle Fener Rum Patrikhanesi ve Moskova Patrikhanesi arasında rekabet var. Bu yüzden Papa’nın İstanbul (Fener) ve İznik’e gelişi sembolik olarak güç dengelerine dokunuyor. İncil’de adı geçen yedi kilisenin tamamı topraklarımızda. Bu topraklarda stratejik olarak rahatça hareket edebilmek bile hegemonya mücadelesinde bir şey ifade ediyor. Papa ve ard plandaki ekibi bu hesabı yapıyorlardır sanırım.

2. Papa’nın ziyaretinde görülen “hegemonya etkisi”

✔ A) İznik Konsili’nin 1700. yılı — Katolikler için dev sembol

İznik Konsili hem Katolik hem Ortodoks tarihinin temel taşı, ama Katolik Kilisesi bunu çok sahiplenir. Papa’nın İznik’e gidip ekümenik dua yapması: “Hristiyanlığın kökleri bizdedir” mesajı verir. Ortodoksların tarihsel merkezlerinden birine Papa’nın gelmesi, doğal olarak bir güç gösterisi niteliği taşır.

✔ B) Fener Rum Patrikhanesi’nin güçlenmesi

Papa İstanbul’da Fener Rum Patriği Bartholomeos ile çok öne çıkan bir program yaptı. Bu şu anlama geliyor: Fener, Katolik dünyası açısından Ortodokslar içinde başlıca muhatap olarak öne çıkıyor.

Bu durum Moskova Patrikhanesi’ni rahatsız eder çünkü Ortodoks dünyasında kimin daha merkezi olduğu tartışması hâlen sürüyor.

Yani ziyaret Ortodoks içi güç rekabetine de dokunuyor.

✔ C) Vatikan’ın Doğu Hristiyanlığı ile yakınlaşma stratejisi

Papa 14. Leo döneminde Vatikan’ın ana gündemlerinden biri:

Ortodokslarla ilişkileri geliştirmek, Ortak ayinler, ortak bildiriler, ortak teolojik çalışma komisyonları… Bu, Katoliklerin manevi nüfuz alanını genişletme çabası olarak da yorumlanıyor.

3. “Doğrudan bir hegemonya savaşı” denir mi?

Papa ve Patrikler sürekli “birlik, diyalog, kardeşlik” vurgusu yapıyor. Ziyaretin içeriği, mekân seçimi, görüşmeler ve verilen mesajlar, Katolik–Ortodoks güç ilişkilerine dolaylı şekilde etki eden diplomatik hamleler.  Buna:  Dini diplomasi, Manevi nüfuz rekabeti, Teolojik temsil yarışı, Tarihsel merkezler üzerinden sembolik güç gösterisi de denebilir. “Hegemonya mücadelesi” ağır bir tabir olsa da, dini jeopolitik açıdan boş bir yorum değil. Analitik olarak kısmen doğru olduğu söylenebilir. Bu ziyaretin

Moskova Patrikhanesi tarafından nasıl karşılanıyor ?

Moskova Patrikhanesi, Papa’nın Türkiye (özellikle İstanbul/Fener) ziyareti konusunda temkinli, mesafeli ve kısmen rahatsız bir tutum alıyor. Bu, Ortodoks dünyasındaki güç dengeleriyle doğrudan ilişkili.

1. Moskova Patrikhanesi’nin temel rahatsızlığı: Fener’in öne çıkarılması

Papa’nın İstanbul’da Fener Rum Patriği Bartholomeos ile: uzun görüşme yapması, ortak dua planlaması, ekümenik birlik mesajı vermesi, Moskova’nın hoşuna gitmiyor. Çünkü Moskova Patrikhanesi’ne göre: Fener, tüm Ortodoksların lideri gibi davranmamalı. Papa’nın Fener’i “ortak temsilci” gibi öne çıkarması Moskova’nın otoritesini zayıflatıyor. Moskova, Ortodoks dünyasında nüfuz olarak birinci sırada olduğunu düşünür (en büyük Ortodoks topluluğu Rusya’dadır). Bu yüzden Fener’in Vatikan tarafından sürekli “iletişim kapısı” olarak kullanılması, Rus Ortodoks Kilisesi’nde rahatsızlık yaratıyor.

2. Moskova’ya göre Vatikan – Fener yakınlaşması “politik bir hamle”

Moskova Patrikhanesi, Papa–Fener ilişkisini teolojik değil siyasi görür.

Onlara göre: Vatikan, Ortodoks dünyasına girmek için Fener’i “kapı” olarak kullanıyor.       Fener de Türkiye’deki azalmış nüfuzunu uluslararası arenada artırmak için Papa’nın ilgisini kullanıyor. Bu nedenle Moskova, Papa’nın İstanbul ziyaretini çoğunlukla “Batı destekli bir Ortodoks merkezi oluşturma çabası” olarak okur.

3. İznik ziyaretine özel bir hassasiyet var

Papa’nın Birinci İznik Konsili’nin 1700. yılı için Türkiye’ye gelmesi Moskova açısından sembolik bir kaygı doğuruyor:

•             İznik, evrensel (ekümenik) konsillerin doğduğu yer ve tüm Hristiyanlar için ortak.

•             Papa’nın bu töreni bizzat yönetmesi,

•             Fener Patrikhanesi’nin bu süreçte öne çıkması,

Moskova’da “Katolikler, Ortodoks tarihinin kurucu alanına giriyor” algısı yaratıyor. Bazı Rus ilahiyatçılar bunu şöyle özetliyor: “Vatikan, ortak miras üzerinden Doğu’nun alanına giriyor.”

4. Rus Ortodoks Kilisesi içinde verilen kamu mesajları (genel çizgi)

Moskova Patrikhanesi resmî açıklamalarda genelde dikkatli ve diplomatik olur, ama alt ton her zaman şudur: Papa’nın ziyareti “ekümenik baskı” olarak görülür. Katolik–Ortodoks yakınlaşması “teolojik açıdan sınırlı, politik açıdan riskli” olarak nitelendirilir. Moskova, Papa’nın Ortodoks dünyasını “tek bir merkez üzerinden muhatap alma” yaklaşımına karşı çıkar.

  5. Moskova Patrikhanesi’nin taktik tutumu:

Açık bir karşı çıkış yok (çünkü doğrudan Papa’ya saygısızlık siyasi olarak da istenmez). Ama soğuk ve mesafeli bir gözlem var. Moskova genelde şu tavrı alıyor:

✔ “Bizi temsil eden kimse yok, bu Fener’le sınırlı bir ilişki.”

✔ “Ortodoks dünyası tek merkez değildir.”

✔ “Vatikan’ın bu yakınlaşması bizi bağlamaz.”

✔ “Vatikan, Ortodoksluğun iç işlerine karışmamalı.”

Bu diplomatik ama net bir mesafe koyma tavrıdır.

 

Papa’nın Türkiye ziyareti, Moskova Patrikhanesi tarafından:  Fener Rum Patrikhanesi’nin Batı (özellikle Vatikan) tarafından güçlendirilmesi olarak, Katoliklerin Ortodoks dünyasında nüfuz artırma girişimi olarak,  Moskova’nın temsil gücünü zayıflatabilecek bir hamle olarak algılanıyor. Yani teoloji ikinci planda, jeopolitik ve simgesel güç dengesi birinci planda.

 

Haber Analiz

World Media Group

Ekonomik Nokta Dergisi

Genel Yayın Yönetmeni

İlker Kaplan