‘Sıvı Altın’ın yolculuğu başladı
NizOlive erken hasatta 27 bin litre rekolte hedefliyor
Sürdürülebilir tarım ilkelerine dayalı üretim modeliyle doğayı koruyan NizOlive, hem çevreye duyarlı hem de yüksek besin değerine sahip zeytinyağlarıyla dikkat çekiyor. Aydın’ın bereketli topraklarında üretim yapan NizOlive, Antik Çağ’da Homeros’un ‘sıvı altın’ olarak adlandırdığı ve Avrupa Birliği coğrafi işaretli Memecik zeytinlerinden üretilen zeytinyağında, erken hasata başladı. Geçen yıl rekor düzeyde rekolte elde eden marka, bu sezon yaklaşık 300 ton zeytinden, erken hasatta 27 bin, toplamda da 44 bin litre zeytinyağı üretmeyi planlıyor.
Avrupa Birliği coğrafi işaretli Memecik zeytinlerinden üretilen NizOlive zeytinyağları, binlerce yıllık zeytin geleneğini modern üretim anlayışıyla buluşturuyor. Antik Çağ’dan beri sağlık, lezzet ve bereketin sembolü olan zeytinin erken hasat sezonuna başlayan NizOlive, kasım ayı sonuna kadar sürecek dönemde doğadan sofraya uzanan üretim zincirinde kaliteyi ön planda tutuyor. Geçtiğimiz yıl yüksek rekolteyle dikkat çeken NizOlive, erken hasatta 300 ton zeytinden yaklaşık 27 bin litre zeytinyağı elde etmeyi hedefliyor.
Hasat, özel yöntemlerle gerçekleşiyor
Erken hasadın markanın sürdürülebilirlik ve kalite vizyonunun bir parçası olduğunu belirten, NizOlive Genel Müdürü Bahattin Yorgun, bu uygulamanın hem ürün kalitesini artırdığını hem de doğayla uyumlu bir üretim anlayışının ifadesi olduğunu söyledi. Zeytinlerin olgunlaşmadan, en yüksek antioksidan ve polifenol değerine ulaştıkları dönemde toplandığına dikkat çeken Yorgun: “Bu yıl yaklaşık 300 ton zeytinden erken hasatta 27 bin litre, toplamda ise yaklaşık 44 bin litre zeytinyağı üretmeyi planlıyoruz. Zeytin bizim için doğayla uyumun, emeğin ve geleneğin sembolü. Bu nedenle de hasatta doğayı korumayı esas alıyor, zeytinleri el veya özel taraklarla topluyoruz. Böylece hem ağaçları hem de zeytinin doğallığını koruyoruz. Hasat ettiğimiz zeytinleri aynı gün içinde fabrikamıza ulaştırarak, iklim koşullarının kaliteyi etkilemesine izin vermiyoruz. Fabrikamızda uyguladığımız soğuk sıkım yöntemiyle, zeytinyağının doğal besin değerlerinin ve aromatik özelliklerinin korunmasına destek oluyoruz. Zeytinleri, paslanmaz çelik tanklarda dinlendiriyor, oksidasyonu önlemek için argon gazıyla saklıyoruz. Böylece zeytinyağı uzun süre tazeliğini ve kalitesini koruyor” dedi.
“Hedefimiz, gelecek kuşaklara yaşanabilir bir çevre bırakmak”
NizOlive Kurul Üyesi Berna Küçükkaya ise, çevresel ve toplumsal sorumluluk anlayışıyla hasat ve üretim gerçekleştirdiklerine dikkat çekerek şunları söyledi: “Organik tarım sertifikalı üretim yapıyoruz ve kimyasal kullanımını neredeyse tamamen ortadan kaldırdık. Toprağın doğal dengesini koruyarak her sezon verimi sürdürülebilir hale getiriyoruz. İklim değişikliğinin tarıma etkilerini azaltmak için yenilenebilir enerji kaynaklarına yöneldik ve üretim süreçlerimizde atık yönetimi politikalarını güçlendirdik. Gelecek kuşaklara yaşanabilir bir çevre bırakmayı hedefliyoruz.”