Türkiye'nin sağlık dönüşümüne destek

 

 

 

HIMSS Eurasia etkinliğinde obeziteyle mücadelede ekosistem iş birliğinin önemi vurgulandı.

Lilly, Yılda 5 milyon kişinin[1] hayatını kaybettiği küresel obezite krizine dikkat çeken Lilly, HIMSS Eurasia 2025'te, Türkiye'nin sağlıkta dijital dönüşümünü desteklemeye kararlılığını vurguladı. Şirket, obezitenin tedavi edilebilir kronik bir hastalık olduğunu hatırlatarak, bu alanda gerçek ilerlemenin ancak kamu–özel sektör iş birliğine dayalı güçlü bir sağlık ekosisteminin güçlendirilmesiyle mümkün olabileceğinin altını çizdi.
Lilly bilimsel yenilikleri daha hızlı hayata geçirmek amacıyla ilaç geliştirme süreçlerini küresel ölçekte 11 yıldan 6 yıla kadar kısaltmayı başardığını belirterek, bu hızın ancak yenilikçi çözümlerin sağlık sistemi içinde hastalara ulaşmasıyla gerçek değer yaratabileceğini vurguladı. Bu doğrultuda şirket, Türkiye'de obeziteyle mücadeleyi destekleyen bütüncül ve sürdürülebilir sağlık çözümlerine katkı sunmak için stratejik ortaklıklarını derinleştirmeye devam ediyor.

Obezite dünya genelinde 1 milyardan fazla[2] insanı etkileyen kronik ancak tedavi edilebilir bir hastalık. Bu nedenle hastalığın klinik olarak ele alınması, uzun vadeli bakım modellerinin güçlendirilmesi ve kanıta dayalı tedavi yaklaşımlarına erişimin artırılması kritik önem taşıyor. Lilly, HIMSS Eurasia'da bu doğrultuda stigmanın azaltılması ve obezitenin bir halk sağlığı önceliği olarak ele alınmasına yönelik çağrıda bulundu.

“Obeziteyi hastalık olarak ele almak, doğru çözüme giden ilk adımdır”
Lilly Türkiye Genel Müdürü Ryan Dawson, Türkiye'de obezite ile mücadeleye yönelik her türlü aksiyonun çok kritik olduğunu vurguladı: “Obeziteyi önlemek ve tedavi etmek acil bir ihtiyaç haline gelmiştir. Obezite, 200'den fazla komplikasyonla ilişkili ciddi, kronik bir hastalıktır ve bu hastalığın etkili bir şekilde yönetilebilmesi için uzun vadeli ve kanıta dayalı çözümlere ihtiyaç vardır. [3]^,[4] Lilly olarak bu alanda yenilik üretmeye devam ediyoruz; ancak bunu tek başımıza yapamayacağımızın da bilincindeyiz. Türkiye'nin güçlü dijital sağlık altyapısı, gerçek yaşam verilerinin izlenmesi ve sonuçların ölçülmesi için önemli bir fırsat sunuyor. Dijital inovasyon, erken tanı ve tedaviye erişimi hızlandırarak sağlık hizmetlerinin verimliliğini arttırıyor. Bu nedenle, sağlık hizmetlerine ve tedaviye erişimi destekleyen yenilikçi çözümler geliştirmek için kamu, akademi ve sivil toplum kuruluşlarıyla iş birliğimizi artırıyoruz.”

Sağlık Bakanlığı ile Üst Düzey Temaslar
Etkinlik, Türk sağlık otoritelerinin önemli katılımına sahne oldu. 27 Kasım'da Sağlık Bakanı Prof. Dr. Kemal Memişoğlu ve Sağlık Bakanı Yardımcısı Doç. Dr. Şuayıp Birinci, Lilly standını ziyaret etti. Ziyaret sırasında, Türkiye Obezite Araştırma Derneği ve Lilly'nin işbirliği ile hayata geçirdiği ve Uluslararası İş Ödülleri'nde 2025 Bronze Stevie ödülüne layık görülen “Flux” dijital sanat projesi incelendi. Digital sağlık çözümlerine farklı bir yaklaşım getiren bu çalışma, obeziteyle yaşayan bireyleri ve sorunlarını görünür kılmayı, yaşam kalitelerinin arttırılmasına katkıda bulunmayı ve toplumda doğru bilgiyle kalıcı farkındalık yaratmayı amaçlıyor.   

Etkinliğin ikinci gününde düzenlenen “Çok Paydaşlı Obezite Koalisyonu Toplantısı”nda, “Ulusal Eylem Planı ile Uyumlu Obezite Ekosisteminin Güçlendirilmesi” başlığı altında iş birliği fırsatları ele alındı.

Sağlık Bakan Yardımcısı Doç. Dr. Şuayıp Birinci, Türkiye'de gelişen dijital sağlık altyapısının obezite yönetimi için bir fırsat olduğunu vurguladı
“Türkiye, sağlık alanındaki dijital dönüşümle hizmetlerini daha etkin, erişilebilir ve kişiye özel hale getirmeyi hedefliyor. e-Nabız, büyük veri, yapay zeka, karar destek sistemleri ve dijital hastane uygulamalarıyla sağlık sistemimizi geleceğe daha güçlü taşıyoruz. Öte yandan obezite ülkemizde oldukça yaygın ve önümüzdeki yıllarda sağlık sistemi üzerinde oluşturacağı yük dikkate alındığında, teknoloji okuryazarlığı ve toplumun dijital araçlarla kendi sağlığını izleyip yönetebilmesi her zamankinden daha önemli hale geliyor. Bu alanlarda farkındalığı artırmak ve yeni çözümler geliştirmek için tüm paydaşlarımızla güçlü bir işbirliğini sürdürüyoruz.”

Prof. Dr. Dilek Yazıcı: “Obezite bireysel bir tercih değildir; kronik bir hastalıktır.”
Türk Obezite Araştırma Derneği (TOAD) Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Dilek Yazıcı, obezitenin bilimsel yönünü şöyle değerlendirdi: “Obezite bireysel bir tercih değildir; kronik ve tekrarlayıcı bir hastalıktır. Hastalık olarak yönetilmediğinde diyabet, kardiyovasküler hastalıklar ve bazı kanser türleri gibi ciddi riskler ortaya çıkar. Amacımız, obeziteyi doğru çerçevede anlatmak ve toplumda kalıcı farkındalık sağlamaktır.”

PRA @ Lilly Orta Doğu, Türkiye Bölgesi (META) Başkanı Tala Mokdad, “Değer Bazlı Hizmet Modelleri ve Sağlık Finansmanında Dijitalleşme” isimli panelde yaptığı konuşmasında ise şunları söyledi: “Obezitenin 2035 yılına kadar küresel ölçekte 4,32 trilyon ABD dolarına ulaşacağı öngörülen ekonomik etkisi, bu hastalığın etkin şekilde yönetilmesini hem sağlık sistemleri hem de ekonomik sürdürülebilirlik açısından kritik bir öncelik haline getiriyor. [5]^,[6] Değer bazlı değerlendirme yaklaşımı; klinik sonuçların, yaşam kalitesi kazanımlarının, üretkenlik üzerindeki etkilerin ve uzun vadeli maliyet tasarruflarının birlikte ele alınmasını sağlayarak kaynakların daha etkin kullanılmasına imkan tanıyor.

HIMSS Eurasia'da bir kez daha vurguladığımız gibi, inovasyon ancak hayatları iyileştirdiğinde gerçek anlam taşır. Bu nedenle Lilly olarak yıllık 11 milyar dolarlık Ar-Ge yatırımımızı, hasta sonuçlarını iyileştiren ve sağlık sistemi üzerindeki uzun vadeli yükü azaltan sürdürülebilir çözümlere dönüştürmeye kararlıyız. Obeziteyle mücadelede başarı; kamu, düzenleyiciler, akademi ve özel sektör arasında kurulacak güçlü iş birliklerine bağlıdır. Türkiye'nin Ulusal Obezite Stratejik Planı kapsamında iş birliğimizi derinleştirmeye ve bilimsel yenilikleri gerçek dünyada ölçülebilir faydaya dönüştürmeye devam edeceğiz.”

Lilly, Türkiye'nin kapsamlı Ulusal Obezite Stratejik Planı'nın uygulanmasını desteklemek için iş birliğini derinleştirme konusundaki kararlılığını yineledi. Şirket, bilimsel yenilikleri gerçek dünyada ölçülebilir sonuçlara dönüştürerek hem hasta sonuçlarının iyileştirilmesini hem de sağlık sistemi üzerindeki uzun vadeli yükün azaltılmasını hedefliyor.