Video ile Güçlenen Markalar Bilinirliğini Yüzde 90 Artırıyor

Video iletişiminin artık “stratejik bir yatırım alanı” olarak konumlandığını söyleyen İnomist İletişim Danışmanlığı Ajans Başkanı Sibel Selvi, bunun şirketlere sağladığı faydalara dikkat çekiyor: Wyzowl’ın bir araştırmasına göre, video pazarlaması yapan markaların yüzde 90’ı video sayesinde marka bilinirliğini artırıyor. Yine aynı araştırmaya göre, video pazarlaması yapan şirketlerin yüzde 87’si ise bunun satışlara doğrudan katkı sağladığını belirtiyor.

Kullanıcıların yüzde 45’inin bir ürünü veya hizmeti ilk kez bir video aracılığıyla tanıyıp daha sonra satın aldıklarını söylemesi, video içeriklerinin satın alma yolculuğundaki belirleyici rolünü gözler önüne seriyor. Diğer yandan Mountain Research tarafından yapılan farklı bir çalışma, etkileşimli video reklamlarının klasik reklamlara kıyasla yüzde 36 oranında daha yüksek marka hatırlanırlığı sağladığını ortaya koyuyor.

Kullanıcıların yüzde 89’u markalardan daha fazla video içerik bekliyor

Görsel, işitsel ve anlatısal öğeleri bir arada sunan videolar, beynin hem duygusal hem bilişsel kanallarına aynı anda hitap ettiği için izleyicide kalıcılık yaratma konusunda benzersiz bir avantaja sahip. HubSpot’un araştırması da internet kullanıcılarının yüzde 89’unun markalardan daha fazla video içerik görmek istediğini gösteriyor. Yani tüketiciler artık yalnızca bir markayı “duymak” değil, “görmek ve hissetmek” istiyor. Bu da markalar için duygusal bağ kurmanın ve hikâyeleştirmenin önemini her zamankinden fazla artırıyor.

30 ila 120 saniyelik videolar en etkili formatlar olarak öne çıkıyor

Dijital platformlarda kısa video formatlarının (Reels, TikTok ve YouTube Shorts gibi) yükselişi de bu eğilimi destekliyor. Bu noktada 30 ila 120 saniye arasındaki videolar, izlenme oranı ve dönüşüm performansı açısından en etkili formatlar olarak öne çıkıyor. Bu nedenle markalar “hızlı tüketilen ama akılda kalan” video stratejilerine yöneliyor.

3 saniyeden uzun izlemeler marka hatırlatmasını artırıyor

Bugün markalar için video yalnızca bir içerik türü değil, stratejik bir iletişim dili haline geldi. Ancak başarıyı getiren sadece üretmek değil, ölçümleyebilmek. YouTube Brand Lift araştırmaları, üç saniyeden uzun izlenmelerde marka hatırlanmasının ciddi şekilde arttığını gösteriyor. Bu da “izlendi mi?” sorusundan çok, “izleyen ne hissetti, ne hatırladı ve ne yaptı?” sorularını gündeme getiriyor.

Gelinen noktada video içerikleri markalar için bir trend olmanın ötesinde artık temel bir gereklilik. Çünkü veriler net biçimde gösteriyor ki video izleniyor, hatırlanıyor ve satın alma davranışına dönüşüyor. Markalar, gelecekte rekabette öne geçmek istiyorsa, hikâyelerini sadece anlatmakla kalmamalı; videonun diliyle yaşatmalı.